Metalisk mağlubiyeti senelerdir başarısız heyecanlar yaşayan camiayı derinden sarstı. Desteksiz atışlar, yaralamalar, geri dönülmez sözler ve nihayet Sağlam'ın istifası. BJK başarılı görünen bir lig tablosunda güven vermeyen bir psikoloji ve oyunla saatli bomba gibi geri sayıyordu. Zapo ve Sivok'u Zago ve Ronaldo'ya benzetecek kadar hayal görmeye başlamışlardı ki, Ukrayna'da rüya kabus oldu. Her önemli maçta sakatlanıp yerini Hakan'a bırakan Rüştü mü yoksa, fırsatları değerlendiremeyen Hakan mı hatalı? Ertuğrul Sağlam? Sinan Engin? Yıldırım Demirören? Ya da kaybedilen tur sonrası erdemli istifa çığırtkanlığı yapan sözcüler mi? Sonuçta Sağlam doğruyu yaptı, kendince haklı nedenlerle Hacettepe maçını oynayıp bıraktı. Arkasından çevrildiği iddaa edilen görüşmeleri içine sindiremedi. Kader bu ya bu krize sebep olan Ukrayna ekibi geldi GS'nin grubuna düştü. Acaba Sami Yen'de GS'yi yenelerse Skibbe de gider mi? GS bu grupta çok zorlanacak, dolayısıyla yöneticilerin Kadıköy hedefini ısrarla dile getirmeleri BJK'nin final hayalinden farklı değil. Öncelikli hedef gruptan çıkan 3 takımdan biri olmak, sonra ileriye bakmak olmalı. Almanya'da evimizde oynarız geyiği de gerçekten geyikten öte değil, futbolu biraz bilen non-popülist herkes bunu söylemeyi yersiz bulur. Fikstür bu kupanın formatında oldukça önemli avantaj ve dezavantaj yaratabiliyor, bu fikstür ise bana ne iyi ne kötü dedirtti.
23 Ekim: Galatasaray-Olympiakos
6 Kasım: Benfica - Galatasaray
27 Kasım: Galatasaray-Metalist Kharkhiv
3 Aralık: Hertha Berlin-Galatasaray
No comments:
Post a Comment