Sunday, 30 November 2008
Kezman - Guiza
FB evindeki derbileri kazanmaya devam ediyor. 7 maçtır BJK'ye ligde kaybetmiyorlar. Hala Kadıköy fobisinden bahsetmek gerilerde kaldı. İyi oynayarak kazanmıyorlar üstelik, diğer maçlarda göstermedikleri çabayı ve mücadeleyi sergiliyorlar, rakipler de kötü oynayarak yardım ediyor. Ligin tepesi iyice sıkıştı, 5 puan içinde (GS de kazanırsa) 6 takım var. Selçuk yuhalandığı günleri geride bırakıp takımın orta sahasının yıldızı olarak takımın yükünü çekiyor. Gidenler - gelenler - yabancı kontenjanı sonrası "devamlı oynadım, form tuttum" diyor. Ama bu maçları kazanmak FB için çok iyi değil aslında, kötü giden şeylerin üstünü geçici örtüyor. Ve sonrasında geçen seneki gibi elde hiçbirşey kalmayabilir. Rıdvan Dilmen'e göre, takım Kiev ve ligde puan kaybetmezse devre arası transferler için yönetim çabalayacak. Yabancı kontenjanı aslında dolu, yedek yabancılarda gerçekten yedek kalması gerekenlerdi BJK maçında. Mustafa Hoca'nın neyi yanlış yaptığını söylemek zor bence, çünkü BJK kötü oynamadı. FB hataları daha iyi değerlendirdi sadece. Son not Guiza ile ilgili. Aslında ona ayıracaktım postu ama, maçı atlayamadım. Guiza bana Kezman'ın FB'deki hayat çizgisini hatırlatmaya başladı. Konya'da muhteşem bir aşırtma golü atınca Sırp oyuncu, nefes almıştı. Guiza dün aynısını yaptı. Kezman'dan daha çok koşuyor, daha faydalı kabul ama Carlos'un ortasına çizgide ıska geçmek ancak halef selef ikilinin icraati olabilirdi. Kezman gibi sıkıntılı, gülmeyen, bunalımlı bir hali var. Üstelik bu adam Türk futbol tarihinin en pahalı transferi. 14 milyon euro'ya FB 2 orta saha oyuncu alsaydı şu an CL'de bir üst turda, ligde de liderdi bence.
Labels:
Futbol
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
1 comment:
mustafa denizli holosko ve telloyu oynatmalıydı. TEllo yaratıcılıı arttırır holosko da defansın arkasına pek güzel sarkardı, formdaydı diye dşünüyorum ama maça yalandan baktım o yüzden çok derin bir yorum yapmıycam :)
Post a Comment