Tuesday, 15 September 2009
Daha Ne Yapalım!
Bunu da başardık, Sırpları da parkeye gömdük. İyi oynamadığımız, yıldızımızın söndüğü, serbest atış yüzdemizin süründüğü bir maçta uzatmaya gittik, üstelik hakem kararıyla maç uzadı, Hedo bir salise önce dokunsa maçı normal süre sonunda kazanıyorduk. Uzatmada rakibe sayı attırmadık, mucize gibi. Elemeler dahil 11 maçtır namağlup bir takım yaratmak kolay değil. Kimse ne Mehmet Okur'dan ne de Kaya Peker'den bahsetmiyor. Çünkü Ömer-Semih-Oğuz rakiplere kan kusturuyor. Kerem Tunçeri olgunluğunu ve Avrupa tecrübesini sahaya yansıttıkça takım ileri gidiyor, onu bile sevebilirim. Sırada Slovenya var, en zor maçımız olacak, çünkü çok fazla yıprandık. Kağıt üzerinde 2. turdaki en zayıf rakibimiz ama Lakovic, Lorbek ve Brezec oldukça etkili adamlar. Onlar rahat Polonya galibiyeti üzerine bize daha diri gelecekler. Hedo'yu dinlendirip rotasyonla çeyrek finale hazırlanmak lazım, bu kadar galibiyet çeyrek finalde anlamlı bir galibiyetle madalya şansına dönüşmeli. Çünkü tarihimizde hiç bu kadar iyi olmadık.
Labels:
Basketbol
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
2 comments:
enderin kolundaki dövme de neyin nesi acaba? 17.05.2004
hayır 200 yılında ne olduğu belli de avaba 2004'te ne oldu?
fanatiklik çizginde bi gıdım gerileme yok be genç...
Post a Comment