"Bugün Galatasaray’ın kongresi var.
Adnan Polat ve arkadaşlarının sandıktan çıkması kesin görünüyor.
Lisetede Işın Çelebi, Yiğit Şardan, Mümtaz Tahincioğlu, Cemal Özgörkey gibi uluslararası vizyon sahibi, deneyimli isimlerin bulunması güvence...
Ayrıca... Murat Yalçındağ gibi Galatasaray tutkunu genç adamlar da yönetimde yarınlar için deneyim kazanacaklar.
Adnan Polat, dün de belirttiğim gibi yıllardır yönetim merdivenlerinde adım adım doruğa tırmandı.
Karizmatik, mert, ağırlıklı, tribünlerin sevdiği -hadi şunu da söyleyeyim- “uğurlu” bir isim.
Listesinde “liseli”si de var, dışarıdan olanlar da... Yani tüm Galatasaray camiasının etrafında kenetleneceği bir kadro.
Evet... Galatasaray, çayırda değil, 500 yıllık bir kültür geçmişine sahip bir coğrafyada Galatasaray Lisesi’nde kuruldu.
Çıtasının yükseklerde kalmasının bir nedeni de camiadaki “lise” mayasıdır. Ama... Hâlâ kimi liselilerin internet ortamında “Oy atmayın” ya da “beyaz liste” çağrıları dolaşıyor. Liselilerin çoğunun bu çağrıya uyacaklarını sanmıyorum. Galatasaray Liselileri kongrenin senatosu gibi görürüm."
Bence bu zihniyetin dışa vurumu bir hazımsızlık örneğidir. Eğer yanlış değerlendirmiyorsam (hiç sanmıyorum) kendini üstün görme duygusu hep hata yaptırır insana. Mantıklı değerlendiremez durumu. Ki yazı tamamen ezeli rakibin doğrularını analiz etmek üzerine kurulmuşken kendisiyle çelişmek denir buna. Bunu yaralamak için söylemiyor ise çayırda kurulmanın o cümlede ne işi var onu anlayamadım. Tepsit bence şudur; fark gerçekten açılmış durumdadır 2 camia arasında. Maddi - manevi.
1 comment:
Fazla takilmamak gerektigini dusunuyorum. Yaziyi yazanin kimligi belli, durusu belli. Hazimsizlik olmasa da kendi savini desteklemek icin karsiya saldirmak cok sik rastlanan bir kusur.
Ote yandan tespitine katilmamak elde degil, dogrudur fark acildi. Ama bu karma yonetim bence iyi isler yapabilir gibime geliyor.
Bakalim, gorecez...
Post a Comment