Tuesday, 4 March 2008

Tek Parti İktidarı

Aslında başlığın ilk kısmını "Gelişmekte Olan Ülkelerde..." diye yazmak daha yerinde olurdu belki ama ülkemiz oldukça farklı. Hiçbir genellemeye girmiyor, bir yandan hepsine girerken. Bir Alman asla anlayamaz bunu. Bir İspanyol köşesinden yakalar belki ama Balkanlar bile karışabilir bu çözüm arayışları yüzünden. Tek parti ilk defa gelmiyor ülkenin başına. Son da olmayacak. Ama gidişleri benzer süreçleri zorladıkları için ülkeye zarar veriyor. Birçok insan, özellikle global dünyayı takip eden ve anlayabilen kesim, ülkenin saçma kavgalarla yıpratıldığının farkında. Okumayan, tartışmayan, sorgulamayan, makroya değil mikroya bakan insanlar için sorun yok. Asla da olmadı. Bu kesim zaten ülkeyi ileriye taşıyabilecek durumda değil. Bu da ülkenin bir sorunu. Eğitimsizlik, işsizlik, sosyal gruplar arası uçurum, kamplaşma, yönlendirmelere alet olma...

Bizde yetki verdin mi suistimal en yakın ihtimaldir seçenekler arasında. Hayata bakış açısı darsa bir yönetim grubunun, çiğlik içine işlemişse, ben ne dersem o olur, benim fikirlerimi tamamen paylaşan %10'un istediği gibi %100'ü yönetmeme %50 izin verdi der. Herşeyi bilmek kolay bu çağda. Her konudan haberdar olmak, biraz okumak ve biraz klavyeden fazlasını gerektirmiyor. Ahkam kesmek ise kahvelerden kalmış gelenek bize. O öyle değil böyle diyebilmek yürek ister. Bizde ise çok ucuz.

Ya da bu böyle değilse de bunu insanlara böyle hissettirmek. Kendini doğru anlatabilmek. İçinde yaşadığın dünyayı doğru kabul edip geri kalanı da ona benzetmek sanıldığı kadar kolay olmaz. Yaptım oldu demek yerine, bakınız düşüncem bu, biliyorum bazılarınız benim düşündüğüm gibi düşünmüyor, benim yaşadığım gibi yaşamıyor, ama bence bu doğru, gelin tartışalım, ortak noktada buluşalım diyemiyoruz. Ne muhalefeti becerebiliyoruz ne iktidarı. Canını hiçe sayan vatan evlatları üzerinden anlamsız kazançlar sağlamaya çalışıyoruz. Biz bu olmamak için savaşmadık mı senelerce? Neden şimdi yeniden başlıyoruz? Farklı ve yapıcı üsluplarla en zor meseleleri çözmek asla göremeyeceğimiz beklentiler belki de. Aslında görebilirdik ama buna engel olan birşey var. Güç, ben yaparım dedirtiyor olgunlaşmamış, kalitesiz yapıya. Ben yaparımları başkaları izliyor. Empoze edilenler sıkıntı yaratıyor. Sonra ben yaparım sertleşiyor. Başarırsa tek tip insan çıkıyor, bu bir rejim. Başaramazsa isyan çıkıyor, bu da bir kaos. O zaman çözüm bunun neresinde? Çözümü arkasında durduğunuz kavgadaysa, bu genç topluma bunu doğru anlatacak kadar değer vermiyor muyuz? Yoksa anlatmayı beceremiyor muyuz? Son seçenek yanlış yapıyor olamaz mısınız?

No comments: