Wednesday, 9 April 2008

The End

Üst düzey macera dün akşam Stanford Bridge'de nafile çabalarla son buldu. İlk 11'e koymayı hayalimizde göreceğimiz bir sürü adam rakibin yedek kulübesinde otururken sahada dengeli bir maç ve cesur insanlar görmek sevinç verici bir tecrübe oldu. Taca çıkan topların sahaya dönmeyişi, gergin tribünler, kopmayan maçın heyecanı güzeldi. Rakip ceza sahasına giremememiz, Uğur'un yaratıcılığına geç kavuşmamızdan belki de. Alex'in kendini geriye çekmek zorunda kalması ev sahibinin müthiş savunmasından kaynaklansa da Semih ve Kezman'ın aslında bir Drogba kadar etkili olamamasıydı gerçek sebep. Herşeye rağmen 1-2 pozisyon geldi ama değerlendiremedik. Kazım ve Deivid bekleri yalnız bırakıp maçı ileri taşıyamadılarsa aslında bu biraz da rakibin üstünlüğüyle pasifize olmalarındandır. CL'nin asist kralı tek bir etkili duran top kullanamadı ve nihayetinde golsüz kalmak aslında tursuz kalmaktı. Güzel bir deneyim oldu. Takımı dağıtmadan üzerine eklemek mümkün olursa eğer aynı seviyelerde yarışmak da mümkün olacaktır. Takımın en önemli silahından 2 maçta da yararlanamamak yerine koyacak kimse olmayınca acı verici oluyor. Yine de güzeldi. Ama bu rakibin bu kupayı kaldırması sürpriz olur, çünkü Liverpool ve diğer yandan Man U kırmızı rengin şu an maviden daha iyi olduğunu söylüyor. Barça ise gerçek bir sürpriz. Torres'in etkinliğini gördükten sonra neyin eksik olduğu apaçık ortada. Aynı şekilde eledikleri Arsenal'in nasıl bir forvet hattı var herkesçe malum. Man U'da Rooney, Tevez, Saha, hatta Ronaldo. Diğer tarafta Messi, Eto'o, Henry, Ronaldinho. Bir de bu takımlara dün akşamki gibi bir savunma ekleyince adınız G14'e girmekte zorluk çekmiyor. Bir dönem parlayan Lyon gibi olmamak için bu takımlar kadar iyi şekillenmek gerçeğini unutmamalı insan. Terry'nin sade oyununu, Essien'in sağ bekten ortaya geçince oyunu değiştirmesini, beğenmediğimiz Grant isminin şu an yarı finalde ve Premier League'in takipçisi konumunda olması bazen duyguların farklı gerçeklerin önüne geçtiğini gösteriyor. Yine de olabilirdi. Bir üst tur çok uzak değil, başa baş bir turdu. Alınacak çok yol var. Ve umarım bu seneden sonra tek takımla değil.

No comments: