Tuesday, 22 April 2008

Owen, Owen, Owen

Emre Tilev'in anlattığı Almanya-İngiltere maçında bu slogan halini alan tekrar kazınmış aklıma. Almanlar hezimete uğrarken İngilizlerin parlayan genç yıldızı Owen golleri sıralıyordu. Liverpool'da bir efsaneydi o yaşta. İlerliyorlardı. Sonra neden bilinmez anlamsız bir Galacticos transferi gerçekleşti. Niye gittiğini o bile bilmiyordu. Çok güzel devam eden birşeyi nedense birileri bozmuştu. Galacticos'un anlamsız (spor adına anlamsız, ticari açıdan anlamlı) transfer politikası kendi kimyasını bozduğu gibi diğerlerini de zorluyordu. O saçma İspanya seyahati amaçsız kalınca Ada'ya geri dönmeye karar veren Owen sakatlıklarla boğuşurken, Alan Shearer'ı emekli eden Newcastle goller sonrası sağ elini havaya kaldırarak sevinecek bir efsane arayışında sona gelmişti. Siyah beyaz forma ona alışamadı başlarda. Ama nihayet Keegan geldi ve yine daha önce yaptığı şeyi yapıp Newcastle'ı biraz forma soktu. Tabii ki bunun olmasında en büyük pay sahibi Owen. 12 gole ulaştı, üstelik Newcastle'da, üstelik darmadağınık yapıdaki bu futbol takımında, üstelik sezonun yarısında oynamadan. Yeteneği onu hala terketmedi ve önümüzdeki sene kontratı sona eriyor. Shearer'ın yerini doldurmayı seçebilir, ki doldurması için çok fazla sebep var.

No comments: