Friday, 11 April 2008

Luca Toni

Çok seviyorum bu adamı. 26 yaşına kadar İtalya 2. Ligi'nde sürün, sonra milli ol, Bayern'de tavan yap. Tipik İtalyan desem değil, Alman gibi biraz. Dün akşamki Getafe rövanş maçında yaptıkları ondan başkasının imzasıyla çıkmazdı ortaya. Biraz acıklı oldu kabul ama Abondanzierri hediye etti turu. Daha ilk dakikalarda takımın en büyük yıldızı De La Red kırmızı gördü. Bayern salladı biraz rakibi. Contra çıktı sahneye. Sağ bek Romen ilk maçtaki gibi golün buldu. Zaten ancak böyle bir gol atabilirdi Getafe, golcüleri de 30'lu dakikalarda sakatlanmıştı malum. Kendi sahasından aldığı topu 1 yarı saha ve 3 kişiyi geçip futbol kariyeri bitmek bilmeyen Kahn'ın koruduğu kalenin tavanına çakıverdi.

13195924_Oliver_Kahn

Dalga geçiyorlardı son anlara kadar. Bayern düzensiz bastırıp, oyun kuramayınca artık mucizelere kalmıştı işi. Eee tabii ki mucize oldu. Ribery, Luca Toni'nin zorladığı defansın kafalarından seken top önüne düşünce affetmedi. Köşeye zımbaladı. Uzatma için maç başlayana kadar zap yapma gafletinde bulunan herkes Getafe'nin 3 dakikadaki 2 golünü göremedi. Evet dakika 93, skor 3-1. Herşey bitmiş gibiydi. Laudrup kenarda gülücükler saçıyordu.

25065

Bayern dengesini kaybedip sadece doldur - boşalta başlamıştı ki, Abondanzierri elinden bir topu kaçırınca Toni ayağıyla dürtüverdi ağlara doğru. Arjantinli can verince Almanlara sol kanat ortasında defanstaki kısa boylu rakibini alaşağı etti Toni. Koydu kafayı köşeye. İşte o an herşey bitti. Haketmemiş gibi görünebilir Bayern ama 4 numaralı Belenguer futbolu biraz sinsi oynadı. Onun dışında herşey doğruydu. Adaleti yoktur işte futbolun. Güzelliği burada ...

No comments: