Maçı izlemedim ama Rıdvan Dilmen'i bu kadar sinirli görünce GS'nin maçı kazanmayı hakettiğini anladım. Deivid'den sol açık, Uğur Boral'dan sol bek, böyle tansiyonu yüksek bir maçta yaratılamayacağını sadece Zico usta görememiş. Bursa, İBB, Ankaraspor maçlarından biri sanmış olacak ki puan kaybedesi gelmiş. Fiziksel açıdan bitmiş görünen bir takım olduğu konusunda herkes hem fikir. Appiah ve Deniz'in yerini Maldonado dolduramadı bu da çok açık. Koşamamanın özürü olamaz. Rotasyon işte bu anda gerekir, Bursa maçında değil. Man U Chelsea maçına 3 puan +18 averaj farkıyla tek rotasyonla çıktı. Zico ise bu takımı lige bir türlü hazırlayamadı. Inter maçına ben bile motive olurum. Önemli olan Kasımpaşa maçı öncesini yönetebilmek. Teknik direktörsüz bir takıma şampiyonluğu ikram ediyorsan, (ki ben buna katılmıyorum, şu anki teknik kadro Kalli'den 1.000 kat üstün) üstelik tarihinin en başarılı sezonunda, bu ciddi çelişkidir. Servet, Emre, Mehmet Topal, Aykut GS'nin şampiyonluğunun özverili ayaklarıdır. Alkışı hakediyorlar. Lincoln kadar para kazanamıyorlar ama sarı kırmızı kalplerde yerleri hazır. Kalli'yi gönderenler, Kezman mı Semih mi sorununu çözemeyenlerden ilerideler. Dilmen A takımın teknik ve idari kadrolarını seneler sonra belki ilk kez bu kadar sert eleştirdi. Yarışmacı olmayan kültür, daha zayıf ama yarışmacı olan kültüre yenilir oldu son zamanlarda. FB tarihinin en başarılı ve en başarısız yıllarını bir arada yaşıyor. Şampiyonluğu son haftada kaybettiren Denizli'yi deplasmanda yenemeyen, kupada rezil bir maç sonrası elenişinin rövanşını alamayan bu gençler taraftarını hayal kırıklığına uğrattı. GS galibiyetleri FB için eskiden çıkış olurdu, Avrupa başarıları daha ön sıradaydı sarı kırmızılılar için. Roller değişti. Yoksa fazla mı yabancılaştı FB? Kezman'a katlanmak kaybettirdi tüm kupaları. Belki de bu senenin çeyrek finalisti seneye CL'de olamayacak. Hasan Cemal haklı çıktı, kutlu doğum haftası hayırlı olsun!
No comments:
Post a Comment